Kolloidal salınım sistemi olarak kullanılmak üzere hazırlanan bitkisel yağ bazlı nanoemülsiyonların formülasyonları ve karakterizasyonları
Özet
Gıda endüstrisinin nanoteknolojiden faydalanma potansiyeli yüksek olmasına rağmen halen çok sınırlı ölçülerdedir. Ancak son yıllarda dünya gıda sanayi bu teknolojiden faydalanma yollarının arayışı içine girmiş ve nanoteknolojiye dayalı teknikler gıda güvenliği ile ilişkili sorunlara çözüm sunmak için gıda endüstrisine tanıtılmıştır. Nanoparçacıklar gıda maddesinde, lezzet ve renk değişimine yol açmadan antimikrobiyal özellikleri sayesinde raf ömrünün uzatılmasında büyük öneme sahiptir. Nanoteknoloji 100 nm' den daha küçük biyolojik ve biyolojik olmayan yapıların karakterizasyonu, yapımı ve işlenmesi üzerinde yoğunlaşmış bir teknolojidir. Nanoparçacıklar gıda maddesinde, lezzet ve renk değişimine yol açmadan antimikrobiyal özellikleri sayesinde raf ömrünün uzatılmasında büyük öneme sahiptir. Son zamanlarda, gıda ürünlerinin sağlığını, güvenliğini ve kalitesini iyileştirmek için yenilikçi nanobilim temelli teknolojilerin uygulanmasına ilgi artmaktadır. Bu alandaki büyük bir hamle, nanoemülsiyonların kullanılması olmuştur. Çünkü nanoemülsiyonlar, mevcut gıda bileşenleri ve teknolojileri ile kolayca formüle edilebilirler. Özellikle, suda dağılmış küçük yağ damlacıklarından (<200nm) oluşan su içinde yağ nanoemülsiyonları nutrasötikler, antioksidanlar, antimikrobiyaller, renklendiriciler ve tatlandırıcılar gibi gıdalardaki çeşitli hidrofobik maddeler için dağıtım sistemleri olarak kullanılmaktadır.
Nanoemülsiyonlar içinde hidrofobik maddelerin kapsüllenmesi suda dağılabilirliklerini, kimyasal stabilitelerini, biyoyararlanımlarını ve biyoaktivitelerini büyük ölçüde artırabilir. Sonuç olarak, belirli uygulamalar için geleneksel emülsiyonlara göre bazı avantajlara sahiptirler. Bunlara depolama sırasında topaklaşma ve yer çekimsel ayrılmaya karşı daha fazla direnç ve ayrıca yutulduktan sonra daha yüksek biyoyararlılık dahildir. Bu nedenlerden dolayı, nanoemülsiyonlar hidrofobik biyoaktif maddeyi kapsüllemek ve daha sonra bunları yiyecek ve içecek ürünlerine dahil etmek için özellikle uygundur. Bu nedenle, bu projenin amacı, nanoemülsiyon bazlı dağıtım sistemlerinin gıda ürünlerinde kullanımı amaçlı formülasyonu, üretimi ve karakterizasyonunu içermektedir.
Çalışmamızda bitkisel yağlar (ayçiçek ve zeytin yağı) kullanılarak hazırlanan nanoemülsiyonların karakterizasyon çalışmaları yapılmış olup viskozite, termodinamik stabilite, damlacık büyüklüğü ve yüzey gerilimi gibi fiziksel özellikleri belirlenmiştir.
